Pages

15 Mayıs 2010 Cumartesi

sabah saatlerinde korkulu, öğlen saatlerinde sıkıntılı, akşam üzeri mutluuu, akşam heycanlı, şu saatlerde ise yorgun bir gece geçiriyorum.... başım çatlamak üzere....
 akşam üzeri mutlu olmamın sebebi sevgilim buradaydı, bi kaç saat görüşüp dönmek zorundaydı, ama yarın yine geliyor.... :))
bu arada işlerde yolunda sayılır, bu hafta hareketli bir hafta olucak...
pc nin pili ile birlikte benimde pilim bitmek üzere... fazla zırvalamadan uyumak istiyorum

13 Mayıs 2010 Perşembe

seçmece itiraflar seç beğen al :)

bu gece oturup biraz itiraf.com cuları yoklayayım dedim, eskiden çok takip ettiğim bir siteydi. zaten böyle alengirli itiraf muhabbetlerine de bayılırım olası. bazı gözüme takılanları sizinlede paylaşmak istedim. kimisi geyik, kimisi düşündürücü, kimisi hüzünlü, kimisi komik bir kaç itiraf.... 


(kaynak; tabiki, itiraf.com )
 


Angut - kadın
İthal et haberini izlerken "Angus" cinsi sığırı "angut" olarak anlayıp "Aaa angut bu muymuş?" diyen ben, "Angut maymun cinsi akıllım" diyen kocam, "Demek inek diye maymun eti getirecekler öyle mi?" diyen ablam, içeriden hayvanlar ansiklopedisini getirip "Angut kuş bir kere!" diyen de 6 yaşındaki yeğenim olur.


Niçin ben- kadın
Kocam evlendiğimizden beri güzellik baz alındığında sevgilileri arasında ilk beşe giremeyeceğimi söyler, zayıflığımı, burnumu beğenmez beni sinir eder. En son geçen gün bana eski sevgilisinden bahsederken "Bir yürürdü, bakmayan kalmazdı" dedi. E sığır, madem bu kadar az beğendin, neden tanışmamızın 2. ayında evlenme teklif ettin? Niye özgüvenimle oynuyorsun? Onlardan birinin başını yaksaydın ya, benim günahım neydi? 
 
Akıl küpü çocuklar- erkek
"Hocam çok zayıflamışsınız" cümlemin ardından yanımızdan geçen öğrencimin "karakter olarak " demesiyle küplere binen okul müdürümüz öğrencimi odasına çekip azarladı. Ardından ben odama çektim ve 0 yazdım adının yanına. O odadan çıkınca da sağına bir 0, soluna 1 yazıp sisteme işledim. Pişman mıyım? Hayır! Kim demiş çocuklar bir şey bilmiyor diye. İnsan sarrafı bunlar, insan...
 
Evlilik halleri- kadın
Saç, makyaj, ortam hazırlanır. Saten gecelikler giyilir, sevgilinin karşısında müzik eşliğinde dans edilir... Çok geçmeden "Evlilik böyle bir şeymiş demek ki!" dedirten o cümle gelir: "Oynayacağına gelsene yanıma." Ve dank diye yeryüzüne inilir... 
 
Kaşı beni- kadın
Hayatımda ilk dafa gelecek hafta bir ilişkiyi bir yıl sürdürebilmenin gururunu yaşayacağım. Ama öte yandan, tek bir erkekle sorunsuz, problemsiz, düzgün bir ilişki yaşamak bana o kadar zor geliyor ki, arada başka erkeklerle buluşayım, beni kıskansın, problem çıkarsın, ilişkim hareketlensin istiyorum. Ama hayır! O çok olgun davranıp, kıskanmıyor bile. Ve kendisi de başka kızlarla flört de etmiyor. Baktım olacak gibi değil, şimdi ona yetişkin dergileri alması, içinden çıkan kadın posterlerini evin dört bir yanına asması, internette benimle videolar izlemesi için baskı yapmaya başladım. Biliyorum biliyorum, kaşınıyorum!
 


Çamaşır- erkek
Kararlı bir ses tonu ile "Üzerindekileri çıkart!" dedi, heyecanlandım. "İç çamaşırlarını da." dedi, havaya girdim. Ama ben nereden bilirdim makineye çamaşır atacağını.
 
 
 
Gözler ve bakışlar- erkek
Tam 6 sene önce bir maganda yüzünden kaybettiğim sevgilimin gözlerini, birkaç ay önce başka bir kadında gördüm. Şekli, rengi, hatta kirpikleri bile aynıydı. Tanıştık ve 1 aydır çıkıyoruz. Ama ne yazık ki ben gözleri değil, bakışları özlüyormuşum. Gözler benzeyebiliyormuş ama bakışlar benzeyemiyormuş... Şimdi hangisine ihanet ettiğimi bir türlü bulamıyorum ve çok mutsuzum
 
 
Yazık çok yazık - kadın
Kocamın erotik sitelere üyelikleri olduğunu öğrendim, çok gücüme gitti. Utandım, yakaladığımı bile söyleyemedim. Boğazım düğümlendi, canım acıdı. Erkekler hiç büyümezmiş, hep başına vurmuş ergen olarak dolaşmaya devam ederlermiş, konum, statü hepsi hikayeymiş bunu anladım.
 
Bekçi -  erkek
Nasıl bir güven abidesiysem artık tüm arkadaşlarımın karıları, kocaları benimle dışarı çıkarsa ses çıkarmıyorlar. Ama ben yoksam sorgu, sual, kontrolün ardı kesilmiyor. Çok mu çirkinim ben? Saf mıyım? Beceriksiz miyim? İtici miyim? Boşboğaz mıyım? Sır tutamayan bir miyim? Ben olunca kaçamak neden olamaz hale geliyor? Ben bu durumdan hiç gurur duymuyorum hatta çok bozuluyorum.
 
Yalnızlık korkusu -  kadın
O silahsız kendini korunmasız hissediyor, benimse biber gazı spreyim bile yok. O kalabalık bir apartmanda şehrin merkezinde oturuyor, bense müstakil sayılacak bir evde şehre uzak oturuyorum. Onun yatağının baş ucunda çakısı, benimse ağzına kadar çikolata dolu sepetim var. O bana "Yalnızlıktan korkmuyor musun?" diyor, bense "Yalnızlıktan mı korkuyorsun?" diyorum. Evet o yalnız yaşayan bir erkek, bense yalnız yaşayan bir kadın!
 
İkiyüzlülük - erkek
Malum sitede boy boy aile fotoğraflarını gösterip ne kadar mutlu olduklarına dair sözler yazan bazı evli arkadaşlarımın, bekar evimi garsoniyer gibi kullanmak amacıyla beni sıkıştırmalarından nefret ediyorum ve kocalarından şüphe eden kadınlara sonuna kadar hak veriyorum.
 
Vefa - kadın
Şirketin kasasını kendi kasası gibi kullanmasını, şirket arabasını da özel gezmeleri için kullanmasını ve yine şirket için aldığı işleri yakınlarına paslayıp üzerlerinden para kazanma işlerini alanen yapıp benim elime o kadar çok koz vermesine rağmen susup şikayet etmememin sebebi; kocasından ayrılmış, üç okuyan çocuğunun olması, aldığı maaşın yarısı kadar kira verdiği içindi. Bugün beni şikayet edip işten attırışının birinci haftasını kutluyorum. Evet yine atalarımızın dediklerini dinlemedim ve nurtopu gibi bir maraz doğdu.
 
 
Ters taraf- kadın
Önce "Bana yatağın sağı ters geliyor." dedi, solda yatmaya alıştırdım kendimi. Sonra "Solu ters geliyor." dedi, bu sefer de kendimi yeniden sağa alıştırdım. Ama en sonunda, onun da bana ters geldiğini anladım.
 
Tuhaf ilişki - erkek
Sevgilimle birlikte karıma doğum günü hediyesi aldık.
 
Uyaran maddeler - erkek
Uyuşturucu bağımlısıyım ve sanırım çok yakın bir zamanda öleceğim. Anne ve babalara seslenmek istiyorum: Eğer bir çocuğunuz varsa, canınız pahasına da olsa onları bu illetten uzak tutun. İçim kan ağlıyor, gözyaşlarım kurudu ağlamaktan ama kurtulamıyorum. Çaresizliğin ve acizliğin en rezil hissiyatı bu. Aslında yazmak istediğim yüzlerce şey var ama kelimeler boğazıma düğümleniyor. İlk başladığım güne lanet olsun! Son bir şey daha... "Bir kereden bir şey olmaz." sözüne SAKIN inanmayın. O bir kere, sizin sonunuzun başladığı anmış...
 
 
Densiz yansıma - erkek
sunum esnasında sınıfta kendini kaptırarak projektörden duvara yansıyan konuyu sınıfa dönük anlatmaya devam ederken, okulun tanımlı bağlantısından otomatik bağlanıp kız arkadaşımın "Dün gece harikaydın." mesajını duvardaki koca ekrana taşıyan ve tüm sınıfın kikirdemeleri sonucu beni kendine getiren Msn, beni dünyada hiçbir şey senin kadar zor durumda bırakmamıştı.
 
 
Muzip adam- erkek
Eğer, yüzündeki o muzip gülüş olmasaydı "Ben sevgimin büyüklüğünden eminim, senin sevginin derinliğini ise zamanla göreceğiz!" cümlesinin çok romantik ve duygusal bir cümle olduğunu düşünebilirdim. Ama o gülümseyiş var ya o gülümseyiş...
 
Pabucumun arkadaşı - kadın
Daha ilk buluşmamızdan sonra, "Arkadaş kalalım; bu ikimiz için de daha iyi." dersen ben de sana "E biz zaten arkadaşız, benim bir erkek arkadaşım var..." derim. Ne var ki bunda?
 
Islak ıslak - kadın
Nezle olduğum bir günde burnumdan makas almaya kalkıp, sonra da eline bulaşan ıslaklıktan(!) tiksinince elini üstüme başıma silmeye çalışırsan; neden ayrıldık diye fazla düşünmeyeceksin. Zira daha ıslak(!) olmamız gereken anlar gelmeden tedbirimi almak istedim.
 
Anlamadım - kadın
Önce "Sadece kendi istediğin zaman benimle sevişiyorsun!" diye kızdım, sonra da "Sadece ben istedim diye benimle sevişiyorsun!" diye... Ben bile kendimi anlamadım, bu erkekler bizi nasıl anlasın?
 
 devam edecek...

:)
 

12 Mayıs 2010 Çarşamba

yeni bir iş, yeni bir aşk...

çok uzun zamandır yazamıyorum. bu süre zarfında hayatımda bir çok şey değişmezken bir çok şeyde ani değişimler gösterdi. bunlardan biri ayrıldığım son işimden sonra almış olduğum bir kararlar, "bir daha asla hiç biryerde çalışmayacağım" dedim. ve bir ortaklıkla kendi reklam organizasyon ajansı ve medya planlama hizmetleri üzerine kendi işimi kurma aşamasına gelmiş bulunuyorum. son onbeş gündür İstanbulda'ki emlakçılarla neredeyse akraba oldum. hem şirket hem ofis kurmak bir yandan iş bağlantıları yapmak, bir yandan da ortaklık prosedürleri oldukça vaktimi alıyor. daha işlere başlamadan yoruldum. bu hafta içerisinde karar aşamasında olduğum dairelerden biriyle, kontrat imzalamış ve mobilyaları seçmiş olmam gerekecek. ortağım malesefki işi bilmiyor onun sektörü tamamen farklı, yani sadece finansman diyebiliriz... iş hayatı yepyeni bir başlangıçla ve yepyeni sürprizlerle devam ediyor şimdilik...
diğer taraftan babamın işleri nedeniyle onlardan ayrılmam gerekiyor, aslında ben değil onlar benden ayrılıyor bir bakıma. babam da yeni iş girişimlerinde bulunduğu için evi istanbul'un neredeyse dışında bir yere taşıma kararı aldı, dolayısıyla bu hengamenin içinde bende kendi işime yakın biryerlerde ev aramaya başladım bile...

ve gelelim en önemlisine....
muhteşem bir aşk yaşıyorum...:)
aşık oldum, hemde ilk görüşte aşkın dibine vurmuş durumdayız ikimizde... hiç olmadık bi anda, plansız hesapsız ve sırılsıklam bir aşk sağnağına tutuldum resmen. öyleki onu anlatacak doğru kelimeleri bulup doğru cümleleri oluşturamıyorum bile.
malum son yaşadıklarımdan ve kaptanla olan gel gitlerden sonra tam bu defteri kapatmak üzereyken çıktı karşıma... şu an herşey çok güzel, her sabah uyandığımda aşkı iliklerimde hissediyorum... gözlerimi açar açmaz aklıma ilk gelen ve ilk duyduğum ses oluyor... aramızda epey bir yaş farkı var, benden onaltı yaş büyük, üstelik birde kızı var... oniki yaşında. şimdilik herşey yolunda, hemde fazlasıyla. yanında huzur doluyum, vaktin nasıl geçtiğini, acıktığımı doyduğumu yorulduğumu anlamıyorum, bütün sorunlardan uzaklaşıyor sadece ona ve bana yaşattığı aşka teslim oluyorum. o da öyle. saatlerce gözlerimin içine bakıp sımsıkı sarmalıyor beni. saatlerce denizi izleyebiliyoruz birlikte. latin müzikleriyle sarhoş olup, çakır keyif hallerimizle dalga geçiyoruz sonra sokaklarda, birbirimizi dinlemekten bıkmıyoruz, konuşacağımız hep birşeyler mutlaka oluyor. bazen konuşmadan anlatabiliyoruz o an ne demek istediğimizi, ben söylemeden cümlelerimi ağzımdan alıyor, bıkmadan usanmadan sevgisini özlemini hissettiklerini söyleyebiliyor. olgun, anlayışlı, düşünceli, değer veren verdiği değeri hissettirebilen, enerji dolu, yaşamdan zevk alan, mutlu olmayı bilen ve mutlu etmeyi bilen bir adam.
bunlar aşkın gözümü kör etmesiyle birlikte gördüğüm iyi halleri fakat bütün olumsuz yanlarına da kayıtsız şartsız hazırlıklıyım... bir toz bulutunun içinde yüzmüyorum elbettki. bizi bekleyen muhteşem sorunlarımız ve çıkmazlarımız olacak biliyorum ama her ne olursa olsun bulduğum bu mucizeyi kaybetmeye hiç niyetim yok....
şimdilik benden bu kadar...