Pages

29 Haziran 2009 Pazartesi

Bu lanet olası kadının kaprisinede, bu işinde taaaa bilmem neresine de....

Bu aralar fazla özgürüm sanırım. Hayatımda birinin olmayışı beni daha da deli kılıyor. Cuma gecesi sabaha karşı eve geldim. Deliler gibi eğlendim. Mutlu değilim ama mutsuz değilim. Şu andaki başlıca mutsuzluk sebebimin işimin olması nedeniyle radikal kararlar aldım. Evet şu an ki çalıştığım işyerim çağrı merkezi bildiğiniz gibi. Kendi mesleğim olan gazeteciliği yapamadıktan sonra hiç bir sektörde kariyer planı yapmadım, yapmayı da düşünmüyorum. Bu gün şefimizin yaptığı toplantıda herkesle birlikte onu dinlerken benim ağzım kulaklarımdaydı. Ben bunu hep yapıyorum bi elim de kalem ağzımın yarısına kadar sokmuş kemirirken diğer elimlede saçlarımla oynuyorum. Yüz ifademde ise pisişik bir gülümseme var. Şef buna uyuz oluyor. Söylediklerini, sürekli beni eleştirmeye çalışan örneklerle koyduğu kuralları ciddiye almadığımı belirtiyorum. “söylemek istediğiniz bir şey var mı arkadaşlar?” dediğinde ise, söyleyebileceğim çok şey olduğunu bildiği halde sadece gülümseyerek“teşekkür ederim” demem onu delirtiyor. Az önce toplantı bitti. Ve ben şu an da bunları sizinle paylaşıyorum. Keza şef aptal saptal konuşmasını yaparken, daha önce yaptığım araştırmalar sonucunda garsonluk yapmaya karar verdim. Geceleri oldukça yüksek günlük ücretle akşam 9 sabah 4 saatleri arasında çalışabileceğim bi kaç bar cafe buldum. Neredeyse şu anki maaşımı ikiye katlayacak şekilde elime para geçicek. Böylelikle gündüzleride yeterli uykumu aldığımda hem yazmayı düşündüğüm kitabıma ve gitmek istediğim keman kursuna istediğim şekilde vakit ayırabileceğim. Şimdilik görünen mutlu son ama zaman ne gösterir bilemem. Tek istediğim burdan kurtulmak. Bu lanet olası kadının kaprisinede, bu işinde taaaaaaaa bilmem neresine de....

Hiç yorum yok: