Pages

20 Mart 2010 Cumartesi

Şimdi sana bu dünyayı hediye ediyorum, Ve orada bana yer yok biliyorum...


Sözlük manası olmayan kelimeler tasarladım seni anlatmak için. Anlamın sadece bende kalsın istedim. Kuralsız cümleler kurdum kalıplara girme diye. Notalarla gökyüzüne çizdim belli belirsiz gülüşünü. Bu bir ilk olsun istedim. Yeni yerler keşfedemezdim senin için, ayak değmemiş yeri kalmamış dünyada. Sana bakarak yeniden boyadım bende evreni. Ve senin için düzenledim adını giz koyduğum gezegeni. Burası senin olmalıydı ve heryeri senin sevdiğin renkle renklenmeliydi. Müzik aletleri senin sevdiğin şarkıları çalmalıydı ve seni resmetmeliydi bütün ressamlar..
Mutlu sonla biten hikayeler yazdım sonra. Hepsinin kahramanı sendin. Seni üzen herşeye müebbet hapis verdim ve gözaltına aldım muhtemel olumsuzlukları. 
Öyle masum olmalıydınki yaptığın her yanlışta suçu üstüne alacak mazeretler gizledim sağına soluna. Tenine değecek rüzgarıda hesapladım, üfledim ve bıraktım. Saçlarını savuracağı kesin. Yağmurun gözyaşlarım, güneşin yanan koca bir yürek. Kış istersen yalnızlığım yeter, bahar istersen umutlarım yeşertir dünyanı. 
İstemeyeceğin herşeyi sınır dışı ettim türlü suçları üzerlerine yıkıp. Neyin ne kadar olmasını istersen o kadar yaptım. Ne eksik ne fazla. Her kaprisine her nazına dayanacak dağlar yükselttim gökyüzüne ve eteklerinde sevdiğin çiçekler... Yorulacağını bildiğim her yereçınar gölgesi bıraktım. Yanına da sesi seni dinlendirsin diye berrak bir dere. 
İstediği bir şey yapıldığı için ağlamayı bırakan bir çocuğun huzurunu koydum gözünün gördüğü heryere...
Şimdi sana bu dünyayı hediye ediyorum, Ve orada bana yer yok biliyorum... 

Ümit Kaygusuz'a aittir.

[Kaptan'a...]
                                             

Hiç yorum yok: