Pages

25 Temmuz 2010 Pazar

Hayatın benden aldıklarını neresine soktuğuyla ilgilenmiyorum, yenileniyorum....

"Ne tuhaf, hayat sürekli yeniliyor herşeyi...." diye düşünüyordum. Yarım bıraktım kafamdan geçen alt yazıyı. Mutfağa gidip anneme bakmak istedim, mobidiğim biber haşlıyormuş, turşusunu yapacakmış. Sonra dolaptan bi armut alıp balkon masasına geçtim. Alt yazı olmaktan çıkmasını istediklerimi yazmak istedim...
Evet, Ne tuhaf, hayat sürekli yeniliyor herşeyi.... Bitmez dediğim ne çok şey bitti, gitmez dediklerim, olmaz yapamam dediklerim... Hep bittiler, hep gittiler, herşey değişti... Dayanamam sandığım ne çok şeye dayanabildim. Çocukluk arkadaşlarım, mahale okul arkadaşlarım, ailemden insanlar, büyükler, büyüyenler, çoktan büyüyüp göç edenler.... Sevgililerim, aşklarım.... Yarım kalanlarım, yarım kalan yanlarım.... Herşey kaygan bir zeminde geçip gitmiş ömrümden.... Kazandıklarımda oldu elbette, sevinçlerim, mutluluklarım dostlarım, düzgün bir ailem.... Demek istediğim geçmişe ağlanmak değil bunları yazarken .... Farkettim ki şu hayatta olmazlarım kalmamış artık. Herşey olabilir, herkes gidebilir, herşey yapılabilir... Tam tükendim dediğin anda bir mucize gelip beni bulabilir! Bütün aldatılmışlıkların üstüne yeniden aşık olunabilirmişim. Bir gün ve yine bir gün hep bu nakarat başa alabilirmiş....

Şimdi düşünüyorumda iyi ki başlamışım hep yeniden. Herşeye rağmen müteşekkirim bu hayata beni hep kendisiyle birlikte yenileyebildiği için. Her ne olursa olsun savrula savrula yıkıla yıkıla da olsa bir şekilde hep yeniden başlayabildiğim için. Bana sunduğu mucizeler için....
Annem, çocukluğundan, bir kaç sene öncesine  kadar delik br kalple yaşamış meğer. Geçtiğimiz yıllarda açık kalp ameliyatı olup kalbindeki delik kapatılmıştı. Ah o zamanlar. Annem ameliyattayken ve hastane süreci boyunca, "hayat sadece annem için olsun istemiştim. Benim herşeyimi alsın, işim gücüm sevdiğim ne varsa herşeyim alınsın hiç birşeyim olmasın sadece annem olsun iyileşsin yaşasın mutlu olsun" demiştim. Ameliyat sonrası doktor annem için benim tek çocuk olduğumu bilerek, "doğum yapmış olması bir mucize!, bu delikle hem doğum yapıp, hem bu yaşına kadar yaşamış olması bir mucize!" demişti. O gün inanmıştım mucizelere....
Ben annemin mucizesiydim. Ve yenilmek, yenilenememek bir lüksüm yoktu.İçimdeki mucize kız çocuğu bir gün Mucize bir adamı sevdi. Müjde gibi girdi hayatıma, bahar gibi... Mucize bir bebek gibi sevdi beni, mutlu etti. Ama ne yazıkki "artık anlıyorum" dediğim zamanda gelmişti. O geldiğiinde ben herşeyden vazgeçmiş, kalbimi kendime saklamaya karar vermiştim. Şimdi varlığında her an herşeyin bitebileciğine, herkesin bir gün gidebilme ihtimaline inanıyorum. Güçlüyüm demek değil bu, rüzgara yürümek, fırtınaya hazırlıklı çıkmak.... Üzerine üzerine gelen frenleri patlamış bir kamyona gülümsemek, hepsi bu....

Ben yazıya başlamadan az nce aradı, yarın ne zaman buluşacağımızla ilgili konuştuk. Birde gelirken bana giyilmiş bir giysisini getirmesini istedim. Kokusunu özlüyorum.... uyumadan her gece mutlaka arar, sesini duymadan uyuduğum geceler huzursuz geçiyor ki çok nadirdir bu. Uykudan bayılmak üzere bile olsa mutlaka "ben yatıyorum sevgilim" der ama illaki der. "İyi geceler sevgilim, iyigeceler Mucize'm..."Umarım bu defa masalım mutlu sonla biter....


Hala balkondayım, annemin gündüz yaptığı Alinazik'ten tırtıklamadan yatarsam gözüme uyku girmez... Atıştırıp ilaçlarımı alıp yatarım....

Öperim.

1 yorum:

celly dedi ki...

bencede jonem ilgilenme ohh hiç bir zaman geçmişe takılıp kalmayalım.önümüze bakalım.

Giden gitmiş kalan sağlar bizimdir:)diyerek mıncırdım seni:*