Pages

26 Şubat 2011 Cumartesi

Bir ölüye medyanın son kurşunu!

Bu güne kadar Defne ile ilgili tek kalem çizttirmedim. Hiç bir habere yorum yapmadım. Üzüntümü de, kızgınlığımıda mümkün olduğunca dile getirmek istedim. "Ay çoğğ üzüldüm yaağğ" kisvesi altında profil fotoğrafları oldu,  çok namuslu! (ki kime göre neye göre?!) başyazarların bu günde ne yazsam dertlerine derman edip, kalemleri içlerine kaçasıca yazılara yorumlara, "Hımmm aslında şöyleymiş böyleymiş yok efendim su testisi..." ( kadar kafanıza taş düşsün) gibi çirkince yazılar ve yorumlara mağruz kaldı.

Şimdi ben bu yazıyı yazarken, Defne'yi çok sevdiğim için mi yazdım?  "pek eğlenceliydi, deli dolu kızdı yazık oldu diyerek, kör gözü ölünce badem, kel başı şimşir tarak yaptığım için mi? Hayır hiç biri değil! Sağlığında da benim için sıradan biriydi, bir insan, bir kadın, işini kendince iyi yapan, özel yaşamı kendine mahsus, bana göre herkes gibi biriydi. Bir çocuğu olduğundan, kocasının kim olduğundan bile haberim yoktu. Bu yazıyı yazıyorum çünkü az önce ....... Gazetesinin internet sitesinde insan hayatına ve en önemlisi bir ölüye saygısının sınırlarını zorladığını gördüm.
"Defne'nin aile albümünden çok özel fotoğraflar", "Defnenin hiç görülmemiş, gün ışığına çıkmamış fotoğrafları"
Adı üstünde "aile", "özel" gibi kavramları başlık yapmışsın! Tamam kabul, evine girip gizlice almamışsın bu fotoğrafları, belli ki yakınları ulaştırmış, ama ayıp be kardeşim!
Fotoğraf konusunda hassas bir insanım, kendi fotoğraflarımda dahil olmak üzere insanların bu konuda mahremiyet hakkı olduğunu düşünürüm. Kendi kişisel sokak ve insan temalı  fotoğraf çekimlerimde mümkün olduğunca izin almaya dikkat ederim. Diyeceğim şu, herkesin bazı kaygıları vardır, bir çok insanın beğenmediği fotoğraflarını (özellikle facebook içinde) kötü, uygunsuz yada herhangi bir sebepten beğenmediği halini herkes görsün istemez. Belki silmez yada sildirmez, ama bu fotoğraflar "çok özel", ya da "aile" diye bildiğimiz alanlarda saklanır anı arşivlerimizde. Gayri ihtiyari baktım, hepsi gayet gündelik ev halleri, aile halleri. Hayatta olsaydı elbetteki istemeyecekti bunların yayınlanmasını -ki yaşamında da kimse böyle sansasyonel bir ranta ihtiyaç duymayacaktı. Bu (her kim olursa olsun) ap açık ölüye saygısızlık değilde nedir? Sorarım!!

Asıl ayıp, asıl günah içimizde, ruhlarımızda.
Ve biz Defne'nin ardından, onun gibi nicelerinin ardından, bu pislik çukurunda, bu rant yatağında, bu adi medya ile  yaşamaya devam ediyoruz. Evet ben, az önce Defne'nin belki de görülmesini hiç istemediği fotoğraflarına bakan ben de dahil!

Yeni ölümler, yeni kayıplar, yeni şöhretler.... Bütün açlığımız ve hayvansallığımızla sizi izlemeye devam edeceğiz.... Sizde bizi izlemeye devam edin.... Edin ki görün ardınızdan en yakınlarınızın bile nasıl çirkinleştiğini, ölünüzün birileri tarafından nasıl zevk, nasıl çıkar ve ne kadar para ettiğinizi!!!

Buna kimseyi dahil etmemek için, basın kuruluşunun ismini ve linkini belirtmiyorum, yazımı etiketlemiyorum!

3 yorum:

cemo dedi ki...

Harbiden çok sinirbozucu bir durum :(

rahat yazar dedi ki...

Birçok sitede fotoğrafları ben de gördüm. Sanırım facebook hesabından biri aldı ve böylece haber sitelerinde yayınladı bu fotoğraflar. En doğal halleriyle gerçek aile albümleri hakkaten... Defne, rahatsız olur muydu bilmem ama medyada birçok yazar bu üzücü haberi yeteri kadar uzattı. Söylenmeyen söz kalmadı diyebilirim.

Laliş dedi ki...

Gazetecilerin çoğu için özel yaşam kavramı, para olduğu sürece bir hiçtir. En çok da şunu yapmak istiyorum, alıp elime kameramı bu gazetecilerin peşine düşmek onların insanlara davrandığı gibi davranıp nasıl bir davranış sergilerdiklerini göstermek... Yazık cidden halimize...